Doğu Karadeniz’de görülen yunus ölümleri hakkında açıklama

BASIN BİLDİRİSİ

Doğu Karadeniz’de görülen yunus ölümleri hakkında açıklama

Medyada yer alan abartılı yunus ölümleri haberleri üzerine kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına aşağıdaki açıklamanın yapılması Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından zorunlu görülmüştür.

İstanbul, 12.04.2018 – Son bir ay içinde Karadeniz kıyılarında artan yunus ölümlerine dair rakamlar gerçeği yansıtmamaktadır. TÜDAV, bilimsel inceleme sonucu elde edilmiş verilere dayandırılmayan bu haberlerin sansasyonel ve yanıltıcı nitelikte olması nedeniyle aşağıdaki açıklamayı kamuoyunun bilgisine sunmakta ve medya çalışanlarını sorumlu davranmaya davet etmektedir.

Sinop’taki yunus ölümleri

Mart ayı sonunda Sinop’ta bir gün içinde 32 adet yunusun karaya vurduğuna dair basında yer alan haberler gerçekleri yansıtmamakta, ölü yunus sayısına dair herhangi bir belge, fotoğraf veya video bulunmamaktadır. Oysa Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi ile vakfımız, Sinop’ta karaya vurma vakalarını yakından izlemektedir ve 20 Mart – 2 Nisan tarihleri arasında Sinop bölgesinde karaya vuran yunus sayısı toplam 15’tir.

Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi’nden Araş. Gör. Uğur Özsandıkçı ve TÜDAV’dan Veteriner Hekim Dr. Erdem Danyer tarafından iki yunus üzerinde yapılan nekropsi sonucu ölüm sebeplerinin tesadüfi ağa yakalanma olduğu anlaşılmıştır.

Yunusların ölüm sebebinin anlaşılması için şüpheli her vakaya nekropsi (hayvanlara yapılan otopsi) yapılmalıdır. Nekropsi yapılmayan vakalar üzerine ölüm nedeni hakkında konuşmak spekülasyon yaratmaktan ileri gitmemektedir.

Trabzon’daki yunus ölümleri

11 Nisan’da Trabzon’un Akçaabat ilçesinde karaya vuran iki tırtak bireyin ölüm sebebi de tesadüfi ağa yakalanma sonucu boğulmadır.

Bu vakalarla ilgili olarak hastalık etkilerinin araştırılmasına ise devam edilmektedir. Açık deniz yunusu olan tırtakların etkileşime girebileceği gırgır balıkçılığının iyi denetlenmesi gerekmekte, ağına yunus giren balıkçılarımızın da gerekli özveriyi göstererek önce yunusların kurtarılmasına odaklanmaları en insani duygular ile beklentimizdir.

Unutulmamalıdır ki, insan kaynaklı hiçbir yunus ölümü normal veya doğal değildir ve her yunus ölümü, İl ve İlçe Tarım Müdürlükleri, Sahil Güvenlik birimleri, üniversitelerin ilgili bölümleri ve bu alanda çalışan sivil toplum kuruluşlarına mutlaka bildirilmelidir.

Yunus ölümlerinin nedenleri

Karadeniz’de üç yunus türü bulunmaktadır. Bunlar; afalina, tırtak ve mutur’dur. Afalina ve mutur türleri kıyısal bölge yunusları olup tırtaklar ise daha çok açık deniz yunuslarıdır.

Karadeniz’de yunusların hayatlarını tehdit eden en önemli faktör, “tesadüfi ağa yakalanma”dır (bycatch). Afalina ve daha çok muturlar, ilkbaharda özellikle kalkan balıkçılığında kullanılan dip uzatma ağları nedeniyle tesadüfi ağa yakalanarak ölmektedir. Muturlar, ağları “ekolokasyon” ile ancak yaklaşık 5 metre kala fark ederken, afalinalar 30 metre uzaklıktan fark edebilirler. Bu nedenle mutur ölümleri daha çok görülmektedir. Tırtaklar ise açık deniz yunusu olmalarından dolayı, hamsi gibi küçük pelajik balıkları avlamak için yapılan gırgır gibi çevirme ağlarında hayatlarını kaybetmektedirler.

Gırgır balıkçılığındaki bu etkileşim 10 yıl öncesine kadar hemen hemen hiç olmazken, son zamanlarda aşırı balıkçılık faaliyetleri nedeniyle azalan balık stokları üzerindeki artan rekabet, yunus ölümlerinin de artmasına neden olmaktadır.

Diğer bir ihtimal ise hastalıklardır. Özellikle besin azlığı ve deniz kirliliği nedeniyle bağışıklık sistemi zayıflayan yunusların hastalanmaları sonucu kitlesel ölümler görülebilmektedir. Ancak bu vakalar için bir salgın hastalık bulguları düşünülmemektedir. Fakat ölümlerin izlenmesi, belgelenmesi ve uzmanlar tarafından ölü yunuslar üzerinde nekropsi yapılması, olası bir salgın başlangıcını kaçırmamak için çok önemlidir.

Kasti öldürme, yani ateşli silahla vurulma vakaları da yunusların bir diğer ölüm sebebidir. Bu konuda da medyada muazzam bir bilgi kirliliği mevcuttur. Ölen ve deniz yüzeyinde sürüklenen yunusların üzerine konan kuşlar (örn. martılar) ilk olarak gözleri delmekte, ardından vücut üzerinde delik açmaya çalışmaktadır. Yunus karkası karaya vurunca bozulma ve şişmenin de etkisiyle bu delikler muntazam bir şekilde büyür ve kurşun/saçma deliği gibi görülür.

Ancak bu durum, yunusların kasti öldürülmediği anlamına gelmemelidir. Ne yazık ki, yaptığımız nekropsi çalışmaları sırasında, koruma altında olmalarına rağmen halen ateşli silahlarla vahşice öldürülmüş olan yunuslara ve Akdeniz foklarına rastlamaktayız. Öldürülen hayvanların sayısında artış görülürken ve liste sürekli büyürken, konuyla ilgili yaptığımız ihbar ve şikayetler de cevapsız kalmakta ve failler aramızda dolaşmaktadır.

Sırf bu sebeple üç yıl önce “Silahsız Balıkçılık” adında change.org sitesinde bir imza kampanyası başlattık: www.change.org/SilahsizBalikcilik Amacımız balıkçı teknelerinde kara avcılığı silahlarını yasaklatmak ve bununla ilgili Su Ürünleri avcılığını düzenleyen tebliğlere gerekli maddenin eklenmesi sağlamaktır.

Kamuoyunun bilgisine saygıyla sunarız.

İlgili kişi:
Arda M. Tonay

TÜDAV hakkında:
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV), 20 yılı aşkın süredir Türkiye denizlerindeki yunus ve balina popülasyonları üzerine bilimsel çalışmalarını yürütmekte olup Türkiye’nin deniz memelileri hakkındaki araştırmalarını, balıkçılık etkileşimleri, popülasyon dağılımı ve büyüklüğü, İstanbul Boğazı’nda göç takibi (akustik izleme), fotoğrafla kimlikleme (photo-id), genetik yapı, kafatası koleksiyonları, mide içeriği ve koruma stratejileri vb. konularında yoğunlaştırmıştır. Aynı zamanda karaya vuran ölü ve yaralı deniz memelileri üzerine uzun soluklu çalışmalar yürüten TÜDAV, ACCOBAMS, UNEP, MedPAN ve CIESM gibi uluslararası kuruluşlar ile ortak projelere imza atan, dünya çapında da çalışmaları takip edilen bir kurumdur.