Sorumlu Balıkçılık İlkeleri
KARADENİZDE SORUMLU BALIKÇILIK İLKELERİ
Karadeniz ülkemiz su ürünlerinin yarısından fazlasının üretildiği bir denizdir. Ama su ürünlerin stoklarında önemli azalmalar var. Hatırlayın, bir dönem karaya vuran ve tarlalarımıza döktüğümüz hamsiler artık yok. Oysa Karadeniz halkı tamamen balığa bağlı, binlerce kişi bu denizden geçiniyor. Hamsi Karadeniz de ki doyuruculuğun, bereketin simgesidir. Karadeniz, Karadenizli ve “Hamsi “yani bu efsanevi yaratık, hep birbirini anımsatır. Hamsi, Karadeniz kültürüne yerleşmiş, kendi başlı başına bir kültür olmuştur. Öyle ki hamsi bizim türkülerimize girmiştir.
Dünya, denizlerinde su ürünleri miktarı azalıyor. Bunun için dünya Gıda ve Tarım örgütü (FAO) sorumlu balıkçılık adıyla yeni bir anlayışı tartışmaya açtı, Bu sürdürülebilir sorumlu balıkçılık ilkesi anlayışıdır. Sürdürülebilir maksimum ürün kavramıyla ortaya atılan bu anlayış her yıl koruyarak su ürünlerini avlamak ve tüketmek demektir.
Sorumlu balıkçılık denizlerdeki su ürünlerini tüketmeden avlamak, işlemek ve değerlendirmek demektir. Sorumlu balıkçılık ilkelerinin daha iyi anlaşılması için şu örnekleri verelim.
Örnek, 1 . Bütün paranızı bir günde mi harcamak istersiniz yoksa geleceğinizi de düşünerek azar azar mı? Tabi ki azar azar, Aksi takdirde ihtiyacımız olduğunda para bulamayız!
Örnek, 2. Bir denizdeki balığın hepsini bir defada mı yoksa gelecek yıl, ondan sonraki yılları da düşünerek sadece avlanma boyundakileri mi avlamak istersiniz. Bu sorunun cevabı, geleceği de düşünerek sürdürülebilir ve su canlıları stoklarının tüketilmeden korunması için olacaktır. Ama biz bir günde, bir ayda hepsini avlamak istiyoruz. Yani, bindiğimiz dalı kesiyoruz.
1. SORUMLU BALIKÇILIK İLKELERİ NEDEN ÖNEMLİ
Son yüz yılda insan nüfusunun artışına bağlı olarak okyanus ve denizlerdeki canlı kaynakların stoklarında hızlı bir azalma görülmüştür. Bu azalma hala devam etmektedir. Her ülke kendi deniz ve iç sularındaki canlı kaynaklarını tüketmeden kullanmak için ciddi çaba göstermekte, deniz araştırmalarının sonuçlarına göre tedbirler almaktadır. Toplam avlanabilir su canlıları kaynaklarını hesaplayarak, gereğinde tekne sayılarını sınırlama da dahil olmak üzere, uluslararası işbirliğine yönelmektedir.
Ülkeler bu balıkçılık politikalarını uygularken, balıkçılıkla ilgili üretim, tüketim, karaya çıkarılan balık, av istatistikleri, tekne sayısı ve boyları, gibi gibi verilerden de yararlanmaktadır.
Balıkçılık yönetimi denilen bu çalışmalardaki temel amaç sorumlu balıkçılık ve bunun gerektirdiği önleyici ve su canlılarını korumayı sağlayan tedbirlerin alınmasıdır. Bir başka deyimle, ekosistem korumacı yönetim anlayışına yönelmektedirler.
Ekosistem korumacı yönetim anlayışı, denizlerin yönetimi ve korunması konusundaki sorunlara bütünselyaklaşmak demektir. Örneğin Karadeniz’de hamsi nüfusunda azalma varsa bunu sadece hamsinin yediği besinlerin azlığıyla ilişkilendirilmez, su sıcaklığı, iklim değişikliği, kirlenme gibi diğer etkenler de dikkate alır.
Bütünsel yaklaşımda, denizel ve karasal türlerin ilişkileri de göz önünde tutulur. Buna uygun koruma planları yapılır. Bazı türlerin korunması için, uzun bilimsel çalışmalar ve bunların sonuçlarını beklemek yerine ivedi önlemler önerilir. Çünkü bazen çok geç olabilir. Örneğin Akdeniz Foku gibi. Bütün bu uygulamalar, sürdürülebilir balıkçılık amacına yöneliktir.
2. TÜRKİYE DE HANGİ SU ÜRÜNLERİ TÜRLERİ KORUMA ALTINDA
Ülkemizde su ürünleri yasakları 1380 sayılı yasa ve su ürünleri sirkülerleriyle denetlenmektedir. İşte Türkiye’de avlanması, nakli ve satışı tamamen yasak olan türler
Avlanmaları TAMAMEN yasak olan deniz ve içsu canlıları (2008-2012 yılı sirküleri Madde ,16)
Yunuslar, Akdeniz Foku, Büyük Camgöz(Kum) ve Güneşlenen Köpek Balıkları, Pervane(Ay) Balığı, Deniz Alası, Ot ve Gümüş Sazanları, Mersin Balıkları, Beni Balığı, Yağlı Balık, Deniz Kaplumbağaları, Kancalı ve Misk Ahtapotları, Minare, Şeytan Minaresi, Mühreler, Maya, Banyo süngerleri, Pina, Kırmızı Yıldız, Triton, Deniz atı, Deniz Kulağı, Kırmızı ve Siyah Mercanlar, Deniz çayırları türleri (Posidonia oceanica, Zostera noltii)
Avlanmalarında sınır bulunan türler Boy ve Ağırlık yasakları (cm)
Bu ağırlık ve boy yasakları sirkülerlerle değişebilmektedir.
Sayıca hamsi ve İstavritte % 15 diğer su ürünlerinde % 5 oranında küçük boylara izin verilir.
3. DENIZ BITTI UŞAKLAR.
Bütün denizlerimizde su canlılarının nesilleri hızla azalmaktadır. Ülkemizin en verimli denizi olan, Karadeniz’de de nesli azalan birçok tür bulunmaktadır.
Bunların başında Orkinos, Kılıç, Mersin, Uskumru gibi ticari balıklar gelir.
Karadeniz’de avlanan 300-400 kg’lık orkinoslar ne yazık ki artık sadece anılardadır.
Keza, Uskumru, Mersin ve Kılıç balıkları da öyle. Tabi bu azalma işsizlik sorununu da yanında getiriyor ve sosyal bir dram haline dönüşüyor.
Çünkü balıkçılar ve balıkçılığı idare edenler sadece günlük düşündüler geleceği göremediler, bu balıkların nesillerinin azalmasından zarar edeceklerini hesaplamadılar. Ama hala geç değil. Azda olsa elimizde Tekir, Barbun, Mezgit, İstavrit, İzmarit ve meşhur HAMSİ var. Bu balıkları iyi korursak yine de evlerimize balık götürebiliriz. Hamsi kuşu, İçli pilav, Hamsili Ekmek yapabiliriz…
Diğer yandan, Mersin balıkları da Karadeniz’de nesli azalan türler arasındadır ve neslinin devam ettirilmesi konusunda Türk Deniz Araştırmaları Vakfı tarafından çalışmalar yapılıyor Bu balıkların avlanmaları tamamen yasaktır. Ama ne yazık ki kaçak olarak satılıyor. Ağlara takılan balıkların tekrar denize geri atılmaları gerekmektedir. Bu, özellikle genç balıklar için çok önemlidir. Bu balıklar bir dönem İgneada, Kıyıköy, Sakarya ve Melen nehirleri, Kızılırmak ve Yeşilırmak kıyılarında bolca avlanılan ve BAFRADA HAVYARI yapılan balıklardı. Oysa şimdi bu balıklar yok olmak üzeredir. Balık neslini artırmak için yetiştirilen balıklar İ.Ü.Su Ürünleri Fakültesi uzmanlarınca Sakarya nehrine atılmaya başlandı.
Bir zamanlar Karadeniz’de çokça avlanan kalkan balığı da son 10 yılda aşırı avcılık nedeniyle hızla azaldı. Bazı balıkçılar açık denizlerde ki stoklara yöneldiler ve buralarda da balık azaldı. Kalkan stoklarının artırılması için Trabzon’da Tarım bakanlığına bağlı Su ürünleri Enstitüsü tarafından kalkan balığı yavruları üretilerek tekrar denize bırakılmaktadır.
Karadeniz’de yaşayan Afalina, Mutur ve Tırtak olarak bilinen üç tür yunus koruma altındadır. Yunuslar her yıl kalkan ağlarına takılarak ölmektedir. Yapılan hesaplamalar en az 3000 hayvanın karaya vurarak öldüğünü göstermektedir. Karadeniz de ki yunus sayısında önemli azalmalar olduğu bilinmektedir. Bu nedenle, kalkan balığı avcılığının yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Kalkan balığı avlarken diğer canlıların da hayat hakkına saygı göstermek zorundayız.
Bir zamanlar Akçakoca/Zonguldak başta olmak üzere birçok bölgede yaşayan Akdeniz foklarını hatırlarsınız, yok olup gittiler,
Yine, Deniz çayırları olarak bilinen deniz bitkileri de TEHDİT ALTINDA. Bu bitkiler kıyısal bölgede yaşayan birçok balık, yengeç, kabuklu deniz canlısının ya yaşam alanı veya yumurta bırakmalarına, yavrularını büyütmelerine yapraklarıyla katkıda bulunmaktadır. Öyle ki, kumların arası, deniz bitkilerinin etrafı yavru dil, pisi, kaya ve kalkan balığı gibi türlerin yaşam ortamlarıdır.
4. ULUSLARARASI İŞBİRLİĞİ İÇİN ÜLKELER NELER YAPMALI
Karadeniz de ki canlı kaynakların korunması için uluslararası işbirliği şarttır. Örneğin, Karadeniz in en önemli balığı olan Hamsi, sadece Türkiye kıyılarını değil diğer ülke kıyılarını da dolaşır.
Bu nedenle, Karadeniz Balıkçılık anlaşmasını bütün ülkelerin yapması ve imzalaması şarttır. Bu denizdeki balık stoklarının sürdürülebilir ve ortak olarak kullanmak için av kotalarının konulması şarttır. Av kotalarının belirlenmesi için ortak bilimselaraştırma ve kıyı ülkelerinin işbirliği de gerekir. Ayrıca, Karadeniz’de deniz koruma alanları veya deniz parkları oluşturarak belli bölgelerin balıkçılığa kapatılmasının zamanı gelmiştir. Bu amaçla, Karadenizde özellikle göçmen balık göç yolları korunmaya en muhtaç türlerin bulunduğu alanların deniz koruma alanı ilan edilmesi zorunludur. Bu yolla; birçok deniz canlısı bu alanda gelişir, ürer, yumurta bırakır ve korunmayan bölgeye katkıda bulunur. Akvaryum niteliği yaşayacak olan bölgede balık nüfusu artar. Bu bölgeler ilk olarak İstanbul Boğazı ile Cide-Doğanyurt olarak belirlenmiştir. Şüphesiz koruma için başka alanlarda bulunmaktadır ve her ülke Karadeniz de deniz koruma alanları ilan etmelidir.
Karadeniz’de ki balıkçılık alanları çeşitli tehditler altındadır. Bunlar; Kara kökenli kirleticiler, Kimyasal kirlenme, Petrol, Plastik, Pet, Naylonlar, Çöplerdir. Bu kirleticiler, su canlılarının üremesine, beslenmesine, barınmasına engel olurlar. Bu nedenle, denizlerin korunmasına katkıda bulunmak, kirlenmeyi önlemek zorunludur. Ama asıl olan kirletmemektir. Bunu başarmalıyız.
5. KAPTANLAR, REISLER, GELİN İŞBİRLİĞİ YAPALIM…
Değerli balıkçı dostlar, meslektaşlarımız,
Rasgele…
Bize kulak verin, sizlere bazı önerilerimiz var. Denizlerin ve canlı kaynakların korunması için; Tayfalarınızı, av yasakları konusunda bilgilendiriniz. Personelinize korunması gereken türleri anlatınız ve gösteriniz. Tayfalarınıza 1380 sayılı yasa ve su ürünleri sirkülerlerini okuyunuz, anlatınız.
Tayfalarınıza denizlerin temiz tutulması için telkinde bulununuz, ekmek teknelerini kirletmemelerini, kirletenleri uyarmalarını ve gerekli mercilere şikayet etmelerini tavsiye ediniz. Unutmayın geleceğinizle, ulusumuzun geleceğinin tehdit altına girmesine izin vermeyiniz. Böyle gelmiş böyle gider, kimse zaten görev yapmıyor demeyiniz. Kalkan balığı avcılığı için verilen koordinatlara dikkat edin, yanlışlıkla veya bilinçli olarak komşu ülkelerin av sahalarına girmeyin.
Unutmayın, bilinçli olarak komşu ülkelerin sularında balık avlamak başkasının bahçesindeki meyveleri çalmak gibidir. Bu nedenle, uluslararası sulardaki mevkilerinizi iyi ayarlayın.
Balıkçı birlik ve kooperatiflerinin yöneticilerini uyarınız. Onlara denizlerin korunması ve sürdürülebilir balıkçılık için görevlerini hatırlatınız. Balıkhanelere gelen küçük boylu balıkları satan ve getirenleri ihbar ediniz,
Size balıkçılıkla ilgili sorulan istatistiki sorulara doğru ve samimi cevaplar veriniz.
Balıkhaneler ve belirtilen yerler dışında balık indirenleri ilgili kurumlara bildiriniz. Avlanması yasak olan balıkları tutmayınız ve avlamayınız. Sorumlu balıkçılık ilkeleri konusunda çalışan kurum ve kuruluşlar sizin öneri, dilek ve şikayetleriniz için yardıma hazırdır. Bunun için gelin işbirliği yapalım. Biz her zaman hazırız.
İşte size yardımcı kuruluşlar ;
Sahil Güvenlik Komutanlığı ( 158)
Tarım ve Köyişleri bakanlığına bağlı Su ürünleri il , ilçe müdürlükleri
Türk Deniz Araştırmaları Vakfı ( 0216.4240772)
Karaya vuran yunusları, mersin balığı avlayan ve satanları, yasadışı trolle balık avlayanları, denizi kirletenleri, denizlere, kıyılara ve nehirlere dinamit atanları, yasadışı denizden kum çıkaranları, sintine basanları, denize petrol sızdıranları, fok mağaralarına dalış yapanları, zıpkınla yasadışı balık avlayanları ve bilinmeyen canlıları görürseniz bize bildirin.
Doğal Hayatı Koruma Derneği
Bölge balıkçı birlikleri ve kooperatifleri
Sualtı araştırmaları Derneği
Çevre ve Orman bakanlığı
Deniz Temiz Derneği
Diğer yerel dernek ve vakıflar
Karar sizin ya; ileride çoluk çocuğunuza da yemek için denizde balık bırakacaksınız, ya da; lezzetsiz ithal balıkları yiyecek çocuklarınıza balıkları boyama kitaplarında göstereceksiniz. Haydi, hep birlikte çalışma zamanı..