13 Mart 2024
BASIN BÜLTENİ
EGE DENİZİ’NİN KORUNMASI VE CANLI KAYNAKLARIN ORTAK KULLANILMASI İÇİN İŞBİRLİĞİ GEREKİYOR
Ege Denizi tek bir ülkeye ait değildir, Türkiye ve Yunanistan bu denizin korunması için işbirliği yapmalıdır. Tek taraflı koruma çabalarının tam olarak başarı şansı yoktur. Ege Denizi’nde önerilen dört koruma veya deniz parkı alanının öncelikle korunması için işbirliği gerekmektedir.
Ege Denizi; son zamanlarda başta kirlenme, aşırı avcılık, yabancı türler ve iklim değişikliği gibi etkenler nedeniyle biyoçeşitliliği tehdit altında olan bir denizdir. Bu denize karşılıklı olarak kıyısı olan iki ülke Türkiye ve Yunanistan işbirliği yapmalıdır. Esasen 1988’de başlayan ikili işbirliği çalışmaları çerçevesinde, 2000 yılında iki ülke çevre sorunları konusunda işbirliği anlaşması imzalamışlardır.
1. Ege Denizi’nde yapılan bilimsel çalışmalar sonucunda Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) tarafından dört adet deniz koruma alanı önerisi bulunmaktadır ve bu alanların ilanı için işbirliği ve bu konuda ortak bir çalışma grubunun kurulması önerilmektedir. Böylece, başta biyoçeşitlilik, canlı kaynakların ve ortak stokların korunması sağlanabilir. Ayrıca; Kuzey Ege’de nadir olarak bulunan Koralijen yaşam alanlarının da korunması sağlanabilir.
Harita1.Ege Denizi’nde iki ülkenin ortak olarak deniz koruma alanı veya deniz parkı ilan edilmesi önerilen alanlar
2. İki ülkenin de taraf olduğu Barselona Sözleşmenin Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitliliğe İlişkin Protokolüne göre iki kıyıdaş ülkeden biri koruma alanı ilanı etmeden tarafların işbirliği çağrısı yapması gerekmektir. Dolayısıyla; iki ülkenin işbirliği yapmak için hukuki temelleri de bulunmaktadır.
3. Ege açık Denizi’nde deniz koruma konusunda samimi işbirliği yapmaları iki ulusun da faydasına olacaktır. Böylelikle 2030 yılına kadar kıyı ve denizlerin % 30 oranında korunması sağlanabilir.
Türkiye 2013 yılında Kıbrıs adasından daha büyük bir alanı, Finike Denizaltı Dağları bölgesini koruma alanı ilan etmiştir. Bu alan Doğu Akdeniz’de tek açık deniz koruma bölgesidir ve 40 kadar denizel türün korunması için çaba sarf edilmektedir. Aynı şey, Ege Denizi’nde ortak olarak yapılabilir.
Unutmamak gerekir ki, Ege Denizi tek bir ülkeye ait değildir. Ortak akıl Biyolojik çeşitlilik ve canlı kaynakların korunması için işbirliği yapmayı gerektirmektedir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.