29 Haziran 2022

BASIN BÜLTENİ

 AKDENİZ’E DAHA FAZLA YABANCI TÜRÜN GİRMESİ BEKLENİYOR

Birleşmiş Milletler tarafından Portekiz’in başkenti Lizbon’da düzenlenen Okyanuslar Konferansı’nda, Türk Deniz Araştırmaları Vakfı (TÜDAV) bir yan etkinlik yaparak Akdeniz’deki yabancı türler ve iklim değişikliği ilişkisine dikkat çekti. Zehirli ve zararlı türler nedeniyle bütün Akdeniz havzasında turizm tehlikeye girebilir.

Yan etkinlikte TÜDAV dışında; Malta’dan Uluslararası Okyanus Enstitüsü (IOI), Yunanistan’dan iSea, Tunus’tan Özel Koruma Alanları için Bölgesel Faaliyet Merkezi (SPA/RAC) ve Türkiye’den ODTÜ Deniz Bilimleri Enstitüsü başkanları da birer konuşma yaptı.

Akdeniz’e Süveyş Kanalı yoluyla şimdiye dek 1000 kadar yabancı deniz canlısı girdi. Bunlardan en az 500 türün bizim denizlerimizde görüldüğü de biliniyor. Bu deniz canlılarının deniz suyu sıcaklığındaki yükselme nedeniyle sayılarının artması bekleniyor. Gelecek yıllarda Süveyş Kanalı’nın genişletilmesi nedeniyle de artış bekleniyor. Özellikle zehirli denizanaları, zehirli balık türleri ve diğer canlılardaki olası artış nedeniyle bölgesel işbirliği yanında düzenli olarak izleme programlarının yapılması öneriliyor.

Ayrıca, TÜDAV tarafından geliştirilen yayakarsa.org gibi denizanalarını tanıtan sitelerin bütün Akdeniz ülkeleri tarafından yapılarak halkın özellikle yazın zararlı denizanalarından yüzme sırasında kendilerini korumaları için tedbir alınması önerilmektedir.

Toplantıda, Akdeniz’e Süveyş Kanalı yoluyla girecek zehirli ve zararlı denizanalarının ve balıkların bölgesel anlamda turizmi sekteye uğratması da tartışılan konular arasında oldu. Akdeniz’in korunması için bütün ülkelerin ciddi çaba harcaması gerektiği ve bu kapsamda deniz koruma alanlarının yabancı türlerin girişinin önlenmesinde ciddi katkılar yaptığının da altı çizildi.

TÜDAV Başkanı Prof.Dr. Bayram Öztürk, “Lizbon’da etkinlik düzenleyen Türkiye’den tek sivil toplum kuruluşu olarak mutlu olduklarını ancak, bu konferansa Türkiye’den sivil toplum kuruluşları ve odalar gibi daha çok kuruluşun olması gerektiğinin altını çizerek, Akdeniz’in korunması için çabalarımız devam edecek, küçük ölçekli balıkçılığın korunması, denizlerdeki gürültü ve yabancı türlerin takibi gibi biyoçeşitlilikle ilgili konular sürekli iş planlarımız arasındadır” dedi. Ayrıca, “Yabancı türlerin Akdeniz’e girişi artacağından binlerce yıllık denizel biyoçeşitlilikte kayıplar olabilir. Bu ise yeni bir biyoçeşitlilik krizine neden olabilir” dedi. Akdeniz’de yaşayan yaklaşık 17.000 türün %40 oranında ülkemiz sularında bulunduğunu belirten Öztürk, özellikle derin denizler ve mağaralar gibi alanlarda daha fazla araştırma gerektiğini ve yeni türlerin ortaya çıkacağını da belirtti. Bu arada, dünyaca ünlü okyanus bilimci Sylvia Earle ile de bir görüşme yapılarak Akdeniz ve diğer denizlerin korunması konusunda bilgi alışverişinde bulunuldu.