BASIN BÜLTENİ
15.12.2021
BARSELONA SÖZLEŞMESİ 22. TARAFLAR TOPLANTISI AKDENİZ İÇİN DAHA GÜÇLÜ İŞBİRLİĞİ MESAJIYLA SONA ERDİ
Barselona Sözleşmesi 22. Taraflar Toplantısı (COP 22) 10 Aralık 2021’de Akdeniz’de sürdürülebilir kalkınmayı güçlendirmeyi hedefleyen bir eylem-odaklı kararlar paketi ile sona erdi. Toplantı katılımcıları arasında yer alan TÜDAV, Akdeniz ekosistemini ve insan sağlığını korumaya yönelik kararların bölge ülkeleri tarafından etkili bir şekilde uygulamaya geçirilmesinin önemini vurguluyor.
Akdeniz’de Deniz Çevresinin ve Kıyı Bölgelerinin Korunması Sözleşmesi (Barselona Sözleşmesi) ve Protokolleri 22. Taraflar Toplantısı (COP 22), , 10 Aralık 2021’de Akdeniz’de sürdürülebilir kalkınmayı güçlendirmeyi hedefleyen bir eylem-odaklı kararlar paketi ile sona erdi.
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) İcra Direktörü Yardımcısı Joyce Msuya Antalya’da gerçekleşen COP 22 toplantısına katıldılar. 9 Aralık 2021’de Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı eşi Emine Erdoğan, “Akdeniz Bölgesi Çevre Sorunlarında Kadın Liderliği” etkinliğinde çevre konusuna olan derinden ilgisini dile getirdi ve bir Akdeniz Sürdürülebilir Kalkınma Stratejisi girişimi olan ve İspanya’nın Malaga şehrine verilen İstanbul Çevre Dostu Şehirler Ödülü töreninde yer aldı.
9 Aralık Bakanlar Oturumu açılışında konuşan Bakan Kurum, insanlık tarihi boyunca medeniyetlerin buluşma ve temel noktası olan Akdeniz’de karşı karşıya olduğumuz tehditlere karşı daha kapsamlı bir işbirliğine ihtiyaç duyulduğunun altını çizdi.
Bakanlar Oturumu katılımcılarına seslenen Joyce Msuya “Bugün Akdeniz’in insan dostluğuna hiç olmadığı kadar ihtiyacı var” dedi. Taraf ülkelerin adanmışlığını takdir eden Msuya, “Akdeniz ve ötesinde yeşil iyileşmenin bir parçası olarak doğayla barış yapma çağrımızla tutarlı, teşvik edici mesajlar” duyduğunu ifade etti.
Akdeniz’in Taraflar Toplantısı olarak da adlandırılan COP 22 toplantısı, Akdeniz’de yeşil iyileşme hedefli bölgesel çabalara önemli katkılar sağladı. MARPOL Ek 6’ya uygun olarak tüm Akdeniz’in Sülfür Oksitler için Emisyon Kontrol Bölgesi (MED SOx ECA) ilan edilmesi konusunda devrim niteliğinde bir karar benimsendi. Bu düzenleme ile, mavi ekonominin ana ayaklarından biri olan deniz ticaretinden doğan SOx emisyonlarının insan sağlığı ve ekosistem bütünlüğü üzerindeki zararlı etkileri konusunda önemli gelişme kat edilmesi beklenmektedir.
COP 22’nin biyoçeşitlilik konusundaki önemli kazanımı ise, önümüzdeki yıl tamamlanması beklenen BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi Küresel Biyoçeşitlilik Çerçevesi ile uyumlu olarak, 2020 sonrası Akdeniz Bölgesi’nde Biyoçeşitliliğin Korunması ve Doğal Kaynakların Sürdürülebilir Yönetimi için Stratejik Eylem Planı’nın (Post-2020 SAPBIO) benimsenmesi oldu. Bu kazanım, Akdeniz’in iyi eşleşmiş ve etkili bir denizel ve kıyısal koruma alanları sistemi ve diğer etkili alan-temelli koruma düzenlemeleri aracılığıyla korunmasına yönelik 2020 sonrası Bölgesel Stratejisi ve Akdeniz’de Özel Koruma Alanları ve Biyolojik Çeşitlilik Protokolü altında türlerin ve doğal ortamların korunmasına yönelik Eylem Planları ile tamamlandı.
Daha sürdürülebilir ve dirençli bir geleceğe yatırım yapma çağrısına yanıt vererek; Taraf Ülkeler, pandemi sonrası yeşil iyileşme için somut adımlar atmış ve UNEP Akdeniz Eylem Planı (MAP) tarafından sunulan eylem-odaklı şu düzenlemeler üzerinde mutabakata varmıştır:
- Kara Temelli Kaynaklar Protokolü Madde 15 Çerçevesinde, Şehirsel Atık Suyu Arıtma ve Kanalizasyon Çamuru Yönetimi Bölgesel Planları;
- Akdeniz Gemi Kaynaklı Kirliliği Önleme, Hazırlıklılık ve Tepki Stratejisi (2022-2031);
- Akdeniz için Balast Suyu Yönetimi Stratejisi (2022-2027);
- Yeşil ve Döngüsel Ekonomiyi Desteklemek ve Sürdürülebilir Ürünler için Talebi Güçlendirmeye Yönelik Bölgesel Düzenlemeler;
- Akdeniz’i Kara Temelli Kaynaklar ve Etkinliklerden Gelen Kirliliğe Korumaya Yönelik Protokol (LBS Protokolü) Ek I, II ve IV’e Getirilen Değişiklikler;
- Akdeniz’in Kıta Sahanlığı ve Denizyatağı ve Alttopraklarinda Arama ve İşletme Faaliyetlerinden Kaynaklanan Kirliliğe Karşı Korunması Protokolü (Offshore Protocol) Eklerine Getirilen Değişiklikler;
- Kara Temelli Kaynaklar Protokolü Madde 15 Çerçevesinde Akdeniz’de Deniz Çöpünün Yönetimi Bölgesel Planı’na getirilen Değişiklikler.
Bunlara ilaveten, Taraf Ülkeler UNEP/MAP Orta Vadeli Stratejisi (MTS 2022-2027) için yeşil ışık yaktılar. UNEP/MAP Koordinatörü Tatjana Hema, MTS’nin kabul edilmesini “Akdeniz bölgesinde yeşil iyileşmeyi güçlendirme çabasının yanı sıra kirlilik, iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybı üçlü krizine UNEP/MAP liderliğinde etkili bir yanıt” olarak tanımladı ve olumlu karşıladı.
COP 22, UNEP/MAP tarafından 1976’da imzalanan ve denizel ve kıyısal çevreye ve sürdürülebilir kalkınmaya adanmış bir bölgesel anlaşma olan Barselona Sözleşmesi’nin 45. yılında gerçekleşti. UNEP/MAP Akdeniz’de denizel ve kıyısal çevrenin korunması ve sürdürülebilir kalkınma için işbirliği konusunda ana çerçeveyi oluşturmaya devam ediyor.
Akdeniz Havzası; kirlilik, iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik kaybının toplu etkileri altında mücadele vermektedir. Akdeniz İklim ve Çevresel Değişim Uzmanları Ağı (MedECC) Birinci Akdeniz Değerlendirme Raporu (MAR 1) dahil olmak üzere, Taraf Ülkelerce onaylanan çevre ve kalkınma değerlendirme çalışmalarına göre, Havza yoğun stres altındadır.
9 Aralık’ta kabul edilen Antalya Bildirgesi “Mavi Akdeniz: Kirlilikten Arınmış Bir Miras Bırakma, Biyoçeşitliliği Koruma ve İklim Dengesini Sürdürme” çağrısı yapmaktadır. Antalya Bildirgesi, UNEP/MAP-Barselona Sözleşmesi Sistemi çerçevesinde ve sürdürülebilir kalkınma bağlamında sağlıklı bir Akdeniz ve kıyıları için ortak çabaya olan siyasi desteğin güçlü bir ifadesini teşkil etmektedir.
COP 22 katılımcıları arasında yer alan TÜDAV, toplantı süresince Türkiye’nin Ege Denizi ve Akdeniz sularında görülen yabancı ve istilacı türler ve bu türlerin Akdeniz biyotasına etkileri üzerine bir yan etkinlik gerçekleştirdi. Ayrıca TÜDAV, yine aynı konuda Okyanus Onyılı temalı bir sergi düzenledi. Yerli olmayan ve istilacı türler konusu, iklim değişikliği ve biyoçeşitlilik bağlamında kritik önem taşımaktadır. Gelecek kuşaklara Mavi Akdeniz mirası bırakabilmek için COP 22’de ilgili tüm başlıklarda alınan kararların bölge ülkeleri tarafından hızlı ve etkili bir şekilde yaşama geçirilmesi gerekmektedir.