Denizlerimizde Sağlığı Tehdit Eden İstilacı Türlere Tıbbi Bakış Açısı – Gamze Sümen – Mart 2024

Denizlerimizde Sağlığı Tehdit Eden İstilacı Türlere Tıbbi Bakış Açısı

Dr. Gamze Sümen, Mart 2024

TÜDAV Yönetim Kurulu Üyesi; Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp

Süveyş Kanalı’nın açılması ve uluslararası deniz taşımacılığında artışla beraber, Akdeniz ve Ege Denizi’nde istilacı deniz canlısı türlerinde artış gözlenmektedir. Bununla kalmayıp, denizlerimizde artık yerleşik türler hâline gelerek insan sağlığı için farklı bir tehdit oluşturdular. Başlıcaları denizanası ile oluşan yanık benzeri yaralanmalar, denizkestanesinin dikenleri ve aslan balığının yüzgeçlerindeki dikenlerinin batması ile gelişen yaralardır. Bir kaya üstüne yapışmış anemon, kumların altına gizlenmiş taş balığı, ya da sığ suda yüzen aslan balığı, dokunulduğunda ağrılı, ciltte kızarıklık şişlik ve yara ile seyreden, bazen de hayatı tehdit edebilecek yaralanmalara yol açabilir. Bu nedenle, istilacı türlerle oluşabilecek yaralanmalar konusunda farkındalık oluşturulmalıdır. Diğer önemli bir konu ise, hızlı tanı konulmalı doğru ve bilimsel tedavilerle yaklaşılmalıdır.

Kıyıya Vurmuş Ölü Denizanaları

Deniz canlıları zehir içeren dikenlerinin batması, ısırıkları, uzantılarının deriye teması ve yiyecek olarak tüketilmesi ile yaralayabilir. Ölü bedenlerindeki organlarında bulunan zehirli kimyasal maddeler uzun süre etkili olabilir. Bazı bireyler özellikle çocuklar, yaşlılar, diyabet, astım, alerji, hipertansiyon gibi ek hastalıkları olanlar yaralanmalara karşı daha duyarlıdır. Yaralanmalar daha şiddetli seyredebilir. Toplumda yüzücüler, dalgıçlar, balıkçılar, sörf ve yelken gibi su sporlarıyla ilgilenenler gibi belli meslek grupları daha fazla risk altındadır. Deniz canlısının türü, etkili olan zehirli maddenin dozu, bireye bağlı yapısal özellikler (yaş, cinsiyet, ek hastalıklar vb.), yaralanma bölgesi ve yaygınlığı yaralanmanın şiddetini etkileyebilir. Hayati organların lokalizasyonunun yakınındaki yaralanmalar şüphesiz daha ciddi yaralanmalarla sonuçlanacaktır. Portekiz askeri olarak bilinen denizanasına bağlı ölümcül yaralanmalar sonucunda, İbiza ve Fransa kıyılarındaki turistik plajlar tehdit geçinceye kadar bir süre yüzmeye kapatılmıştır. Ayrıca, Manş Denizi’nde düzenlenen yüzme yarışmasında denizanası patlamasıyla seyreden bir dönemde çok sayıda yüzücü yaralanma nedeniyle acil tıp kliniklerine akın etmiştir.

Rhizostoma pulmo (Denizciğeri denizanası) İstanbul Boğazı sularında

Eğer deniz canlısı isteyerek veya farkında olmadan tutulacak olursa deriye temas ettiği yerde yaralanma oluşur. Sıklıkla bölgesel yakınma ve bulgulara yol açsa da bazen sistemik bulgular da eşlik edebilir. Lokal yakınmalar ciltte şişlik, kızarıklık, kanama, ciltte renk değişikliği, açık yara ile karakterizedir. Batıcı veya zonklayıcı ağrı sıklıkla eşlik edebilir. Daha ciddi yaralanmalarda baş dönmesi, bulantı, kusma, çarpıntı, nefes darlığı, kalpte ritim bozukluğu, kan basıncında değişiklik, bilinç bulanıklığı, baygınlık, solunum ve kalp durması gibi istenmeyen bulgular görülebilir.

İstilacı türlerin insan sağlığı üzerine etkileri bilimsel çevrelerce yakından takip edilmektedir. Toplantılarda, görsel medya kaynaklarında ve çeşitli yazılı basında yayın organlarında ele alınarak olası tehditler ve alınması gereken önlemlerden bahsedilmektedir. İklim değişikliğinin ezici etkileriyle yeni türlerin ülkemiz sularında görüleceği tahmin edilmektedir. Bu nedenle tanınması, sağlık üzerine olası olumsuz etkileri, alınması gereken tedbirler konusunda daha fazla çalışılmalıdır. Farklı bilim dallarının ve kurumların (tarım ve orman bakanlığı, sağlık bakanlığı, ekoloji, su bilimleri, turizm, balıkçılık, ulaştırma bakanlığı vb.) ortak projelerle bu alanda yapacakları çalışmalar şüphesiz daha sağlıklı süreçler yaşanmasını mümkün kılacaktır.

Önemli konulardan bir tanesi, istilacı türlerle olan yaralanmalarda sorunun hızla saptanması ve en kısa sürede uygun tedavi yaklaşımın uygulanmasıdır. Olay yerindeki ilk acil müdahalede bazı temel yaklaşımların yaralanan bireyin hayatını kurtaracağı unutulmamalıdır. Soluk yolunun açıklığının sağlanması ve solunum ve dolaşımın desteklenmesi her zaman önceliklidir. Yaralıya yardımcı olurken özellikle güvenli bir ortam sağlanmalı, yardım eden kişi kendini koruyacak önlemleri mutlaka almalıdır. Bu canlılarla yaralanmalarda mutlaka Tetanoz aşısı ile korunma sağlanmalıdır. Denizanası ile yaralanmalarda yaklaşım yanlış bilinenlerin doğrulanmasına ihtiyaç duyar. Yara yeri asla çeşme suyu veya tatlı su ile yıkanmamalı, buz uygulanmamalıdır. Deriye uygulanacak sirke ile canlının nematosit olarak adlandırılan zehir keseleri içindeki kimyasal maddelerin serbestleşmesi ve dolaylı olarak yaralanma şiddetinin artmasının önüne geçilir. Ayrıca tıraş köpüğü cilt üzerine yayılarak bir süre bekletildikten sonra sıyrıldığında zehir keseleri deriden hızla uzaklaştırılır. Bu işlem birkaç defa tekrarlanabilir. Ek olarak sualtı hekimliğinden alınacak tıbbi danışmanlıkla uygulanacak lokal/sistemik tedavilerle iyileşme süreci hızlanacaktır.

Bir diğer yaralanma şekli de aslan balığı gibi canlıların dikenleri ile gelişen yaralanmalardır. Lokal kanama varsa durdurulmalıdır. Canlıların dikenlerinin çıkartılması ve uygun yara temizliği/yara bakımı pansumanlar aracılığıyla gereklidir. Bu canlılardan kaynaklı yaralanmalarda yara yeri çok ağrılı olduğundan ve saatlerce sürebildiğinden sıcak suya batırma önemlidir. Yaralı kişiye ilk müdahalede özellikle balığın dikeninin battığı alana 30-90 dakika süre ile 42-45 0C sıcak su uygulanmalıdır.  Bu uygulama ağrının şiddetini azaltacaktır. Ayrıca batan diken yara yerinden çıkartılmalıdır. Yaranın üzeri temizlendikten sonra cilt dezenfektanı ile pansuman yapılmalıdır. Ağrının tekrar şiddetlenmesi durumunda 30-90 dakika süre ile 42-45 0C sıcak su uygulaması tekrarlanabilir.  Yaralanan kişi yakınmaların tekrarlaması olasılığı nedeniyle hastaneye nakledilmelidir. Gerektiğinde yara bakımı ile devam edilir.

Balon balığı, doğadaki güçlü zehirlerden biri olan tetrodotoksini, derisi, sindirim sistemi ve üreme organlarında barındıran diğer bir istilacı balık türlerindendir. Ayrıca kesici ön dişleri teneke kutuyu bile delebilecek özelliktedir. Bu canlının iç organlarındaki zehir, sıcağa dayanıklıdır. Pişirme ile etkisi kaybolmaz. Japonya’da çok özel eğitimler almış aşçılar tarafından hazırlanmak koşuluyla yemek olarak sunulur. Buna rağmen Uzak Doğu’da her yıl onlarca insan bu yemeği yiyerek zehirlenmektedir. Yiyenlerin bir kısmı, balığın zehrinin sinir sistemine toksik etkileri ile hayatını kaybetmektedir. Yakınmalar, balığın yenmesinden yaklaşık yarım saat sonra, alınan zehirin miktarına bağlı olarak başlar. Toksin, sindirim sisteminden emildikten sonra organlarda hızlıca etkisini gösterir.

Belirtiler terleme, baş ağrısı, bulantı, kusma ve ishal ile başlayabilir. Nefes darlığı ve kan basıncı düşüklüğü eklenebilir. Dil ve dudakta uyuşma, güçsüzlük, yutkunma güçlüğü, konuşma bozukluğu, dalgınlık, felç ve solunum kaslarının etkilenmesi ile solunum arresti gelişebilir.

Tedavi yakınmaların şiddetine göre değişir. Vital bulguların takibi, hava yolu ve dolaşım sisteminin desteklenmesi altın kuraldır. Sistemik bulgular görülmesi durumunda temel ve gerektiğinde ileri yaşam desteği sağlanmalıdır.