Önsöz – Sibel Sezer

Önsöz – Sibel Sezer

DENIZ POSTASI ÖNSÖZ, 2023 Sibel Sezer Sıcak bir yaz günü Gökçeada’da denize girmek, kışın Kaş’ta dalmak, bahar aylarında Boğaz’da  yunusları izlemek, Patara’da çıplak ayaklarla kumsalda yürümek, Çıralı sahilinde deniz kabukları toplamak, Trabzon’da kürekle denize açılıp balık tutmak, İstanbul trafiğinden kurtulmak için vapura binip martıları izlemek, Göceğin muhteşem koylarında tekneyle gezerken mutluluğu yakalamak…Denizlerle çevrili ülkemizin bize sunduğu imkanlar o kadar çok ki saymakla bitmez. Bizler cidden çok şanslıyız! Topluma kültürel ve sosyal değer katan deniz ve kıyılar aynı zamanda önemli bir gelir kaynağıdır. Mavi ekonomi kapsamında yer alan turizm, balıkçılık, su ürünleri yetiştiriciliği, deniz taşımacılığı, limanlar ve gemi sökümü gibi geleneksel sektörlerlerin ekonomideki payı yüksek. Açık deniz rüzgar enerjisi, su sporları, […]

Denizlerimizde Sağlığı Tehdit Eden İstilacı Türlere Tıbbi Bakış Açısı – Gamze Sümen – Mart 2024

Denizlerimizde Sağlığı Tehdit Eden İstilacı Türlere Tıbbi Bakış Açısı – Gamze Sümen – Mart 2024

Denizlerimizde Sağlığı Tehdit Eden İstilacı Türlere Tıbbi Bakış Açısı Dr. Gamze Sümen, Mart 2024 TÜDAV Yönetim Kurulu Üyesi; Sualtı Hekimliği ve Hiperbarik Tıp Süveyş Kanalı’nın açılması ve uluslararası deniz taşımacılığında artışla beraber, Akdeniz ve Ege Denizi’nde istilacı deniz canlısı türlerinde artış gözlenmektedir. Bununla kalmayıp, denizlerimizde artık yerleşik türler hâline gelerek insan sağlığı için farklı bir tehdit oluşturdular. Başlıcaları denizanası ile oluşan yanık benzeri yaralanmalar, denizkestanesinin dikenleri ve aslan balığının yüzgeçlerindeki dikenlerinin batması ile gelişen yaralardır. Bir kaya üstüne yapışmış anemon, kumların altına gizlenmiş taş balığı, ya da sığ suda yüzen aslan balığı, dokunulduğunda ağrılı, ciltte kızarıklık şişlik ve yara ile seyreden, bazen de hayatı tehdit edebilecek yaralanmalara yol açabilir. Bu […]

Denizlerimizle Beraber Yaşamak – Sibel Sezer – Aralık 2023

Denizlerimizle Beraber Yaşamak – Sibel Sezer – Aralık 2023

Denizlerimizle Beraber Yaşamak Sibel Sezer, Aralık 2023 TUDAV Yönetim Kurulu Üyesi Denizlerle çevrili bir ülkede yaşayanlar olarak acaba denizle ne kadar iç içe yaşıyoruz? Bu konuyu düşündükçe aklıma yanıtlaması kolay olmayan çok soru geliyor. Bazılarımız denize tutkuyla bağlıyız. Ancak, denizi günlük yaşantısının içine almış, ekonomik fayda sağlarken korumak için özen gösteren, spor yapmak için faydalanan, ailece deniz koruma alanlarını keşfe giden, denizel biyoçeşitliliği merak ettiği için kitap okuyan kaç kişi tanıyoruz? Türk denizlerinin coğrafi konumları dışında acaba okullarda denizel biyoçeşitlilik, deniz kirliliğinin zararları, iklim değişikliğinin etkileri gibi konular işleniyor mu? Uluslararası İlişkiler veya Hukuk bölümlerinde Türkiye’nin neden Birleşmiş Milletler Deniz Hukuk Sözleşmesi’ne taraf olamadığı konusunda tartışmalar yapılıyor mu? Deniz konusu eğitim […]

Karaburun’da Bir Serçe Vardı – Şahika ve Asaf Ertan – Mayıs 2023

Karaburun’da Bir Serçe Vardı – Şahika ve Asaf Ertan – Mayıs 2023

KARABURUN’DA BİR SERÇE VARDI Şahika ve Asaf Ertan Serçe, aslında bir kara kuşudur; herkes bilir. Söğüt serçesi, ağaç serçesi, çöl serçesi vb. türleri vardır. Ama hiçbir ornitologun tanımadığı bir türü vardı ki onu da biz biliyoruz. Bizler, Ege’nin bir güzeller güzeli sahilinde, mütevazı ama kimlikli bir otelde, kalbi pırıl pırıl parlayan insanların himayesinde, serçenin Erol halini tanıyan ve sayısı hiç de azımsanmayacak insanlarız. 4 Mayıs 2023 günü, konduğu daldan uçup giden bir serçemiz vardı: Erol Serçe. O, bir zamanların Rumlu Türklü İstanbul’unda, böyle bir karma evliliğin çocuğu olarak doğmuş bundan 87 yıl önce. Sonra denizler evlât edinmiş onu besbelli. Bir kere denizin tadını alan karaya döner mi? Dönememiş Erol Serçe […]

Montrö Sözleşmesi’nde Savaş Gemilerinin Geçiş Rejimi – Ali Kurumahmut – Mart 2022

MONTRÖ SÖZLEŞMESİ’NDE SAVAŞ GEMİLERİNİN GEÇİŞ REJİMİ [1] Ali KURUMAHMUT Danıştay Emekli Üyesi  Yürürlüğe girdiği 9 Kasım 1936’dan günümüze kadar geçen 85 yıl 4 ay süreyle noktasına ve virgülüne dokunulmadan Türkiye’nin gözetiminde dimdik ayakta duran Montrö Sözleşmesi 29 madde, 4 lahika ve 1 protokolden oluşmaktadır. Savaş gemilerinin geçiş rejimine ilişkin Sözleşme hükümleri madde 8-22’de (Toplam 15 madde) düzenlenmektedir. Sözleşmenin madde 8-18 hükümleri (Toplam 11 madde), savaş gemilerinin barış zamanı geçiş rejimini düzenlemektedir. Sözleşmenin 24’üncü maddesi hükmünce Türk Hükümeti, savaş gemilerinin Boğazlardan geçişine ilişkin her hükmün yürütülmesine nezaret edecek; yabancı bir deniz kuvvetinin Boğazlardan geçeceği kendisine bildirilir bildirilmez, bu kuvvetin kuruluşunu, tonajını, Boğazlara giriş için öngörülen tarihi ve gerekirse, olası dönüş tarihini, […]

Güvenlik Boyutuyla Montrö Sözleşmesi ve Savaş Gemilerinin Geçiş Rejimi Konferans Notları – Ali Kurumahmut – Mart 2022

GÜVENLİK BOYUTUYLA MONTRÖ SÖZLEŞMESİ VE SAVAŞ GEMİLERİNİN GEÇİŞ REJİMİ KONFERANS NOTLARI[1] Ali KURUMAHMUT Danıştay Emekli Üyesi  Montrö Sözleşmesi’ni ulusal ve uluslararası kamuoyunun gündeminde tutan önemli gelişmeler ve olaylardan son ikisinin; Devam etmekte olan Rusya-Ukrayna savaşı ve Kanal İstanbul Projesi’nin, Montrö’yü tartışma zemininde tutmaya devam edeceği anlaşılmaktadır. Montrö’yü anlamaya ve anlatmaya her zamankinden daha fazla ihtiyacımız olduğunu öncelikle ifade etmek isterim. Takdimime, 22 Haziran 1936 Pazartesi günü başlayan Montrö Boğazlar Konferansı’nda Deniz Kurmay Yüzbaşı rütbesi ile Türk Delegasyonunda yer alan, Türkiye Cumhuriyeti’nin Altıncı Cumhurbaşkanı Merhum Oramiral Fahri Korutürk’ün sözleri ile başlamak istiyorum. Osmanlı Devleti’nin ve onun denizcilik gücünün zayıflamasına paralel olarak ya başlı başına veya Orta Doğu’daki gelişmelere bağlı olarak bir […]

Açık Denizlerde Biyoçeşitliliğin Korunması Anlaşması’na Doğru Hükümetlerarası Müzakerelerin Seyri – Dr. Betül Gökkır – Mayıs 2020

AÇIK DENİZLERDE BİYOÇEŞİTLİLİĞİN KORUNMASI ANLAŞMASI’NA DOĞRU HÜKÜMETLERARASI MÜZAKERELERİN SEYRİ Dr. Betül GÖKKIR Açık denizlerdeki canlı ve cansız kaynakların son yıllarda aşırı derecede zarar görmesine karşın bu sorunu bütüncül şekilde ve küresel düzeyde ele alan bir mekanizmanın bulunmaması temel bir sorun olarak görülmektedir. Bu konuda Birleşmiş Milletler (BM) çatısı altında yürütülen tartışmalar ve alınan kararlar neticesinde, ve Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi çerçevesinde, açık denizlerde biyoçeşitliliğin korunması ve sürdürülebilir kullanımı üzerine hukuken bağlayıcı bir sözleşme geliştirilmesine yönelik görüşmeler başlamıştır. Ulusal Yargı Yetkisi Dışındaki Alanlarda Denizel Biyoçeşitlilik Üzerine Hükümetlerarası Konferans (Intergovernmental Conference on Marine Biodiversity of Areas Beyond National Jurisdiction) müzakerelerinin ilk üç turu 4-17 Eylül 2018, 25 Mart-5 Nisan 2019, 19-30 […]

Doğu Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasında Karaada, Meis Ve Fener Adası’nın Rolü – Ali Kurumahmut – Mayıs 2020

Doğu Akdeniz’de Deniz Yetki Alanlarının Sınırlandırılmasında Karaada, Meis Ve Fener Adası’nın Rolü Ali Kurumahmut Danıştay Üyesi Doğu Akdeniz’de komşu ve karşı kıyıdaş devletler arasında deniz yetki alanlarının (kıta sahanlığı ve münhasır ekonomik bölgenin) sınırlandırılmasına ilişkin uluslararası hukukun öngördüğü şekilde çok taraflı bir andlaşma yapılmamıştır. Anadolu yarımadasının güney kıyıları ve sahip olduğu çok sayıda ada, adacık ve kayalıklar ile bu deniz alanında en uzun kıyı şeridine sahip bir kıta devleti olan Türkiye, Doğu Akdeniz’de kıta sahanlığını araştırma ve işletme hakkından mahrum bırakılmak, ufkun kara tarafına, kara sularına hapsedilmek istenmektedir. Türkiye tarafından henüz münhasır ekonomik bölge ilan edilmemiş olması nedeniyle, Doğu Akdeniz’de karasularımız dışındaki deniz alanları ekonomik bölge hakları bakımından açık deniz […]

Olası tüm hastalıkların ilacı denizlerdedir – Doç. Dr. Bülent Topaloğlu – Nisan 2020

Olası tüm hastalıkların ilacı denizlerdedir Günümüzde tıp alanında kullanılan pek çok ilacın etkin maddesi doğadan köken almaktadır. Bunlar arasında sentetik olarak üretilenlerin yanı sıra doğal olarak çok bol bulunan ve doğadan toplanarak üretilmesi halinde üretim maliyeti daha düşük olanlar da bulunmaktadır.  Günümüzde homeopatik ve fitoterapik tedavi yöntemleri gibi alternatif tıp yöntemlerinde bu doğal etken maddeler kullanılmaktadır. Bunların dışında modern tıbbın kullandığı pek çok ilacın kökeni de doğada bulunan ve keşfedilen ilaç hammaddelerine dayanmaktadır. Çok klasik bir örnek olarak asetilsalisilik asit, Aspirin’in etken maddesi olup, Salix alba bilimsel adı ile bilinen Aksöğüt ağacının kabuğunda bulunan ve ağrıkesici özelliği olan bir bileşiktir. Fotoğraf: Ege ve Akdeniz kıyılarımızda yaygın olarak bulunan Sarı Sünger […]